Kısa bir aradan sonra yeniden,
Merhaba,
On parmağında on marifet diyeceğim dünyalar tatlısı bir arkadaşım var Sebla Kaplan, aynı zamanda yoga eğitmeni. Ben bu blogu Hindistan'da yazarken internet üzerinden tanıştık ve zamanla karşılıklı sempatimiz arkadaşlığa dönüştü. Bana bu yolculukta destek verenlerin başında gelir. Ve şimdi harika bir projeye imza atıyor, yarından itibaren Türkiye'nin ilk online yoga dergisi yayına giriyor.
www.yogadergisi.com adresinden takip etmenizi öneririm, yoga alanında birbirinden harika konular ve çok güzel yazılar, eğitmenlerin makaleleri, yogayla ilgili eğitim, workshop bilgileri, yoga alanında ne ararsanız hepsini bulabileceksiniz burada.
Bana da orada makale yazma fırsatı doğunca ilk yazı konumu benim için en güncel alan olan SUP Yoga'ya ayırdım. Ve yazdığım makaleyi de blogda paylaşmak ve en sonunda da güzel bir havadisle bitirmek istedim. Herkese keyifle okumalar.
--------------------------------------------------------------------
SUP Yoga
Yogayı özümseyen herkes aynı zamanda bir doğa aşığıdır.
Doğayı sevmeyen ve kendisini doğanın parçası olarak görmeyen bir kişinin yogayı
yapmış olma ihtimalini bile düşünemiyorum. Bu yüzden biz yogacılar sadece
stüdyoda değil, açık havada da yoga pratiğimizi yapmaya bayılıyoruz. Mis gibi
çimenlerin üzerinde gerçek anlamda topraklanma yaşama keyfini düşünün.
Ya da deniz
kenarında, ne güzeldir huzur veren ve rahatlatan deniz kokusunu derin derin
çekmek, karşınızda masmavi bir gökyüzü… İnsanın bütün çakraları uyanmaz mı hakikaten?
Hele bir de benim gibi deniz aşığıysanız. Kim değildir ki? İstanbul’un en sıcak
haftalarından birinde ofiste olunca tabii insan daha da bir özlem duyuyor,
hasret çekiyor. Haliyle denize olan saplantılı aşkım kabarmışken ben de bu
yazıda uzun uzun deniz anlatmak istiyorum, neyse ki çok bağlantılı ve çok
keyifli bir konum var. Yeni tutkum SUP yogadan bahsedeceğim size ve sonra
diyeceğim ki bu yaz yoga pratiğimizi
sadece iç mekanda yapmayalım, açık havaya hatta deniz üstüne taşıyalım.
Stand-up paddle boarding (SUP) ayakta durduğun geniş ve hafif bir
sörf board benzeri yüzey üzerinde kürek çekerek yapılan bir spor. İlk olarak 1960’larda Hawaii’nin kumsallarında
ortaya çıktığı halde Amerika’da bir akım haline gelerek dünyaya duyurulması son
10 yılda olmuş. Şu anda dünyada
en hızlı büyüyen ve popülerleşen sporlardan biri sayılan SUP, minimum ekipman
ile tüm dünyada dalganın olmadığı her türlü deniz, okyanus ve gölde
yapılabiliyor. Bu kadar popüler olmasındaki neden ise tüm bedeniniz için müthiş
bir egzersiz olanağı sağlaması ve çok hızlı öğrenilebilmesi. Özellikle outdoor
sporlarından hoşlananlar ile kayak, snowboard, kitesurf, ve windsurf gibi
benzer çalışmalara yatkın olanlar tarafından çok seviliyor. Fit bir beden,
güçlü kollar, bacaklar, kalça ve çok etkili karın kasları yaratarak kombine bir
kardiyo ve idman sunan SUP’a yogayı da ekleyince çok farklı bir boyut
kazanıyor.
Suyun durgun olduğu her ortamda SUP ve SUP Yoga
yapabilirsiniz. Benim ilk deneyimim Portekiz Cascais’te bulunan SurfnPaddle
Club’ta oldu.
(SurfnPaddle foto)
SUP öğrenmek oldukça kolay, özellikle sörf yapanların ders
bile almasına gerek yok, ancak
bilmeyenler için SUP Yoga’dan önce SUP eğitimi alınmasında fayda var. Sörf ile
yıllardır severek ilgilendiğimden hem boarda hem de yoga vesilesiyle denge ve
güç kontrolüne çok aşina olduğumdan öğrenmem 15-20 dakikamı aldı. Kumsalda yapılan
kısa bir kürek tutma eğitiminden sonra denizde pratik yapmaya başladım.
Önce dizlerinizin üzerinde durarak başlayıp hakimiyet kazandığınızı hissettiğiniz anda ayağa kalkarak devam ediyorsunuz. Pozisyonda aynı sörf gibi karın kaslarını iyi kullanmak denge ve doğru postür açısından çok önemli. Kalçanın ve sırt bölgesinin de aynı şekilde postüre uygun kontrollü hizalanması gerekiyor. Sonraki günlerde aldığım eğitimlerle anladım ki SUP yoga için basit ama gerekli bazı noktalar var, bir nevi olmazsa olmaz gibi . Bir kere gireceğiniz denize göre bir deniz kıyafeti seçmenizde fayda var. Okyanus inanılmaz dondurucu olduğu için mini bir wetsuit ile başladım. Neyse ki hiçbir zaman düşmedim, çünkü sonra serinlemek için gireyim diye düşündüğümde hiç denizde kalamadım bile. Oysa berraklığı ve pırıl pırıl parlayan rengiyle çok davetkardı.
Sonraki çalışmalarımda Alaçatı Çark Plajının çok daha uygun
sularında wet suite hiç gerek kalmadı
ama her iki durumda da güneş altında çalıştığınızdan şapka ve güneş gözlüğü iyi
fikir. Ancak adha mukha svanasana (aşağıya bakan köpek poziyonu) gibi
pozisyonlarda sıkıntı yaratabiliyorlar. Boarda çıkmadan önce mutlaka güneş
koruyucu kullanarak deriyi korumakta fayda var, hatta elzem bence. Cascais’te
Mayıs ayının güneşine kanıp biraz da renklenme sevdasıyla biraz haşlandım desem
yalan olmaz.
SUP Yoga dersi alabilmek için yüzme bilmenin en önemli şart
olduğunu da unutmadan ders içeriğinden de bahsedeyim. Derslerde katılımcı ve
eğitmen arasında iletişim çok önemli, bu nedenle derslere ortalamada en yüksek
5 kişi alınıyor. Denize inmeden biraz kumsalda ısınmak da bedeni hazırlamak
için iyi oluyor. Sonra biraz kürekle “paddleboarding” yapıp sakin bir yere
gidilebilir, kürekler board üzerine uzunlamasına çapraz olarak
yerleştirilerek çok zorlayıcı olmayan bir
güneşe selam stiliyle başlanabilir.
Deniz üzeri tabii ki
karaya nispeten daha zorlayıcı, bu nedenle karada yapılan her hareket o kadar
da kolay olmuyor. Bu nedenle pozdan poza yumuşak geçişlerle ve board üzerinde
sizi riske sokabilecek duruşlara girmeden
1 saatlik hafif akış bir seans ve sonunda oturarak bir meditasyon veya
Savasana pozisyonunda güzel bir derin gevşeme ile tamamlanabilir. SUP yoga
boyunca boardunuzu bir budaya iple bağlayarak sabitleyebilir veya hafif akış
yapılan bu güzel yogayı bir de su üzerinde boardunuzu hafifçe akışa bırakarak da
deneyebilirsiniz.
Güneşin bedeninizi ısıtmış, bir yanda deniz tuzu kokusu, bir
yanda hafif hafif esen meltem… Baktığınız yer dünyanın en güzel iki mavisi,
birisi cam deniz, diğeri engin gökyüzü. Bundan daha mutlu bir ortam olur mu yoga
için? Hayali bile rüya gibi.. Hadi o zaman bu yaz birlikte SUP yoga
deneyimleyelim, ne dersiniz? Çeşme’de
Sörf okullarının desteğiyle Ağustos ayından itibaren Alaçatı ve Altınkum’da SUP yoga dersleri vermeye başlıyorum. Gelin beraberce
kendimizi serin sularda akışa ve huzura bırakalım.
Yogadergisi.com a ilk yazım böyle bitince devamını burada yazmak için can atarak hemen meraklısına ayrıntıları bilgileri paylaşayım. SUP yoga derslerim 11 Ağustos'tan Eylül başına kadar Çeşme'de iki ayrı merkezde olacak. Bunlardan biri Alaçatı Çark Plajı'nda bulunan Bubi Sörf Okulu, diğeri de Altınkum Fly Inn Beach Club'da yer alan Çağla Kubat Sörf okuluna ait SUP merkezi. Bu gelişmeyle beraber ikinci blogum olan supyogaturkey.blogspot.com sayfasını da açıyorum, bunu da havadislere ekleyerek herkese iyi bir Pazar akşamı diliyorum..Ayrıntılar çok yakında :) Herkese sevgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder