7.03.2017

Back to the future: Hindistan

Ve Sinem'in Yoga Yolculuğu bu kez Rishikesh'te yeniden başlar..
incredible india  ile ilgili görsel sonucu

3,5 sene sonra tekrar ikinci yuvamdayım. Yaşam enerjisinin en yüksek tempoda aktığı renklerin, dinlerin, dillerin, insanların ve hayvanların bir arada tüm çılgınlıklarıyla yaşadığı Hindistan, "incredible" kelimesinin hakkını sonuna kadar veriyorsun. Bütün hızına rağmen iç dünyamda yarattığın dinginlik  ve huzurla tam bir çelişkiler diyarı olan bu deli ülkeye sonunda yine geri döndüm.Toplam 4 uçak değiştirip Dehradun'a geldiğimde şöför eşliğinde gittiğim Rishikesh yolunda Himalayalar'ın kokusunu almamla yaşadığım duygusallık, işte bu nasıl bir bağ bilemiyorum ama ben bu ülkede kendimi buluyorum yeniden ve yeniden.
Ama Hindistan komiktir, her dakika şakalar yapar, şaşırtır sizi. Bu nedenle fazla duygusallığa kapılmama izin vermedi, daha gelir gelmez başıma iki tane bomba olay geldi, korku komedi tadında. Hatta kriminal diyebiliriz. Gerçi Rishikesh'ye asla kriminal vaka olmuıyormuş, sanırsam bu sadece insanlar için geçerli malum hayvanlar da burada özgürce yaşadığı için o tarafa karşı biraz dikkatli olmak gerekebilir.Yukarıdaki görüntü Rishkul Yogshala'nın ashramından, ilk gün burada misafir edildim. Kaldığım odanın kapısını kilitlememişim, derin bir uyku sırasında bu balkondaki maymun arkadaşlardan ikisi kapıyı açıp odama daldı. Neyse ki rüyama giren çok sevdiğim 3 arkadaşım tarafından uyandırıldım ve minik canavarları odadan bağıra çağıra kovdum. Bu arada o kadar korktum ki beden hareketlerim dev bir gorile benziyordu. İlk pek takmadılar ama sonrasında yüzlerinde ciddi bir şaşkınlıkla bir birlerine bakıp dışarı çıktı çılgınlar. Bu gasp girişimi ilk vaka.  Rishkul Yogshala'nın Ram Jhula'daki ashramı hafif kırsal ve kirloş bir mahalle içinde, genelde hayvan dışkılarını hakim olduğu dar yollardan yürüyorsunuz. Tabii ki insandan çok maymun ve öküz var. İkinci vaka da hırsızlık, bu sefer başrolde bir inek :)

Burada cafe dedin mi German Bakery var, her yerde böyle nedendir bilmem. Neyse okula yakın bir yerdeki German Bakery'den browniemi aldım, bu sevimli arkadaş da tüm tabağımı götürdü. Ertesi güne çikolatalı süt verecek diye düşündüm.Ertesi gün ileri seviye eğitim alacağımız ve 1 ay kalacağımız Tapovan'a taşındık. Binbir çeşit hijyenik malzemeyle, nevresim takımı ve havlularda gelen beni yine bir süpriz bekliyordu.

Yok artık! O kadar hijyen takıntılarını yen, psikolojini hazırla, önlemlerini al gel buyrun lüks otel kıvamında bir oda. Haftada bir de temizliyorlarmış. Şakacı Hindistan! İnsanı nerede nasıl sınayacağı hiç belli olmaz. Ama belli ki bu sefer bir çok şey farklı. İnziva tarzı bir süreç beklerken, aşırı sosyal bir şehirle karşılaştım. Benim gibi yoga için burada olan onbinlerce insan var, ganj çevresi şahane cafeler restaurantlar, tıklım tıklım. Batılılar şehri tamamen sarmış durumda. Akşam live müzikler, her yerde etkinlik ilanları, workshoplar, satsanglar, babajiler. Kitapçılar,tütsücüler, çeşit çeşit mağazalar. Dükkanlar ilerleyen saatlere kadar açık.  Bu sefer bambaşka bir Hindistan deneyimliyorum, akşamları rahatlıkla tek başıma çıkabiliyorum, gezebiliyorum, okul henüz başlamadı ama 10'a kadar izin verdi.

Rishikesh ciddi ciddi turistik anlayacağınız, belli ki dünyanın en büyük yoga turizmi burada dönüyor. Ne de olsa yoga capital, peki bu kadar ticarileşme sonrası spirituellik korunabiliyor mu? Şu anda bu konuda yorum yapmam için çok erken. Yaşadıkça göreceğim sanırım. Ama geldiğimden beri kendimi çok daha huzurlu ve sakin hissetmeye başladım, bu bir gerçek. Acaba tüm bu ticarileşme, popülarite ve karmaşaya rağmen tüm bilgeliği ve doğasıyla Himalayalar, bereketi ve mucizeleriyle Ganj,  avatarlar, mantralar ve tütsüler aracılığıyla ruhlarımızı mı okşuyor?  Kimbilir...
Ganj "Ganga"
Pek iyi başlamadık ama çok tatlı değiller mi esasen?