3,5 sene sonra tekrar ikinci yuvamdayım. Yaşam enerjisinin en yüksek tempoda aktığı renklerin, dinlerin, dillerin, insanların ve hayvanların bir arada tüm çılgınlıklarıyla yaşadığı Hindistan, "incredible" kelimesinin hakkını sonuna kadar veriyorsun. Bütün hızına rağmen iç dünyamda yarattığın dinginlik ve huzurla tam bir çelişkiler diyarı olan bu deli ülkeye sonunda yine geri döndüm.Toplam 4 uçak değiştirip Dehradun'a geldiğimde şöför eşliğinde gittiğim Rishikesh yolunda Himalayalar'ın kokusunu almamla yaşadığım duygusallık, işte bu nasıl bir bağ bilemiyorum ama ben bu ülkede kendimi buluyorum yeniden ve yeniden.
Burada cafe dedin mi German Bakery var, her yerde böyle nedendir bilmem. Neyse okula yakın bir yerdeki German Bakery'den browniemi aldım, bu sevimli arkadaş da tüm tabağımı götürdü. Ertesi güne çikolatalı süt verecek diye düşündüm.Ertesi gün ileri seviye eğitim alacağımız ve 1 ay kalacağımız Tapovan'a taşındık. Binbir çeşit hijyenik malzemeyle, nevresim takımı ve havlularda gelen beni yine bir süpriz bekliyordu.
Yok artık! O kadar hijyen takıntılarını yen, psikolojini hazırla, önlemlerini al gel buyrun lüks otel kıvamında bir oda. Haftada bir de temizliyorlarmış. Şakacı Hindistan! İnsanı nerede nasıl sınayacağı hiç belli olmaz. Ama belli ki bu sefer bir çok şey farklı. İnziva tarzı bir süreç beklerken, aşırı sosyal bir şehirle karşılaştım. Benim gibi yoga için burada olan onbinlerce insan var, ganj çevresi şahane cafeler restaurantlar, tıklım tıklım. Batılılar şehri tamamen sarmış durumda. Akşam live müzikler, her yerde etkinlik ilanları, workshoplar, satsanglar, babajiler. Kitapçılar,tütsücüler, çeşit çeşit mağazalar. Dükkanlar ilerleyen saatlere kadar açık. Bu sefer bambaşka bir Hindistan deneyimliyorum, akşamları rahatlıkla tek başıma çıkabiliyorum, gezebiliyorum, okul henüz başlamadı ama 10'a kadar izin verdi.
Rishikesh ciddi ciddi turistik anlayacağınız, belli ki dünyanın en büyük yoga turizmi burada dönüyor. Ne de olsa yoga capital, peki bu kadar ticarileşme sonrası spirituellik korunabiliyor mu? Şu anda bu konuda yorum yapmam için çok erken. Yaşadıkça göreceğim sanırım. Ama geldiğimden beri kendimi çok daha huzurlu ve sakin hissetmeye başladım, bu bir gerçek. Acaba tüm bu ticarileşme, popülarite ve karmaşaya rağmen tüm bilgeliği ve doğasıyla Himalayalar, bereketi ve mucizeleriyle Ganj, avatarlar, mantralar ve tütsüler aracılığıyla ruhlarımızı mı okşuyor? Kimbilir...
Ganj "Ganga" |
Pek iyi başlamadık ama çok tatlı değiller mi esasen? |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder