29.09.2013

Himalayan Iyengar Yoga Center - Iyengar Yoga ve Merkez ile ilgili görüşlerim

Merhaba herkese keyifli Pazar akşamları,
Ama burada gece yarısını geçti çoktan ..2,5 saatlik bir farkımız var, şu buçuk olayını da pek çözemedim henüz ya neyse..
Yazılarım seyrekleşmeye başladı, malum çok sıkı bir eğitime girdik ve hafta arası pek zihnim müsaade etmiyor. Bu hafta özellikle bir adanmışlığa girmek istediğimden bu akşamı yoga ile ilgili bir yazıyla geçirmek istedim. Ve eksik bıraktığım HIYC kursumun devam ve son yazısını hazırladım.


Daha önce temel seviye Iyengar eğitimim hakkında yazı yazmıştım. Sonra ileri seviye eğitimi de tamamladım. Hatta neredeyse 1 hafta oldu ve ben artık Trimurti Yoga'nın düzenlediği Yoga Alliance tarafından akredite olan 1 aylık toplam 200 saat (200 RYS) adı verilen multi-sytle yoga eğitmenliği kursuma başladım. Özellikle Iyengar ve eğitim merkezi ile ilgili görüşlerimi sonraya bıraktım istedim ki üzerinden biraz süre geçsin ve değerlendirmelerimi böylece iki kursla karşılaştırmalı olarak yapayım.

Bu resimdeki güzel Biata, temel seviye kursumuzun eğitmeniydi. Ayrıca Himalayan Iyengar'ın da Sharat'tan sonraki esas demirbaşlarından. Kızın nereli olduğunu öğrenene kadar uzaylı olduğunu düşünmeye başlamıştım, İspanyolca, Rusça ve tabii ki çok iyi İngilizce ve hatta çok akıcı bir şekilde Hintçe  konuştuğunu duydum o yüzden iyice kafam karışmıştı. Polonya'dan geldiğini sonradan öğrendim. Kız resmen uçuyor, yüksek karizması ve yaydığı enerji ile meditasyon esnasında uçuruyor da. Ve sanki 100 yaşında öyle bir bilge tavırlar edinmiş ki karşısındakine çok güven veriyor, ve çok zor hareketlerde dahi kendinizi rahatlıkla teslim ediyorsunuz. Bu nedenle başlangıç seviye kursum oldukça iyi geçti. Tavsiyeleri üzerine her gün 15 dak-yarım saat arası asılarak sallandım baş aşağı ve inanılmaz faydasını gördüm.
Temel seviyenin hevesiyle ertesi hafta önceden de planladığım gibi ileri seviye kursa katıldım. Ama beni kötü bir süpriz bekliyordu.
Süprizin adı Ramona, temel seviyenin asistanı. Meğer o haftaya mahsus esas gelecek eğitmen olan ve merkezin kurucusu Sharat ile Biata Vipassana meditasyonuna girmişler.Ve şansıma kurs müstakbel eğitmenimize kalmıştı. Onun da heyecanından olsa gerek diye başta düşündüğüm stres-sinir harbi bir ileri seviye yoga eğitimi geçirdik. Hareketler konusunda daha sonra yorum yapayım, önce eğitmen modellerinden başladım. Ramona ve 4 kişilik çıtır asistan ekibinin devamlı herkesle dalga geçmesi ve dedikodu yapmaları beni çok rahatsız etti. Zaten Ramona'nın tarzı yoga eğitmeninden ziyade İngilizce öğretmeni gibiydi, kendisi Kanadalı ve aşırı batılı stilde eğitim veriyor. Her türlü ritüel, müzik, tütsü veya mum gibi aksesuardan mahrum olan Iyengar stili ile eğitmenin tarzı da birleşince yaptığınız şeyin yogayla pek alakası olmadığını düşünmeye başlıyorsunuz.
Biraz yazımı sevimli kılmak namına Iyengar merkezinin bu şirin sosini ekledim, çok tatlıydı hakikayen.

Neyse, işin aslı sonradan öğrendim. Gıcıklık Ramona'da değilmiş. Bu bir öğrenciye yaklaşım tarzıymış hem de en baştan başlayan. Iyengar yoganın kurucusu ve şu an dünyadaki en önemli yoga üstadı olan B.K.S. Iyengar mesela sertliğiyle ve askeri disiplin tarzıyla meşhurmuş. Bu Himalayan Iyengar Yoga Center merkezini kuran Sharat da öğrencinin yapamadığı hareketlerle dalga geçme konusunda ünlüymüş. Olay tamamen bir kurumsal alışkanlık halini almış anlayacağınız.

Ayrıca Iyengar stilinin,  alışkın olduğumuz bizi büyülü bir spiritüel dünyanın içine sokarak, rahatlatan, huzur veren, zihnnimizi kalbimizi eklemlerimizi yumuşatan ve en önemlisi kendimizi ve çevremizi kabul etmemizi ve kabul ettiğimiz şekliyle sevmemizi sağlayan ve benim tüm bu nedenlerle aşık ve tutkunu olduğum Yoga ile pek bir alakası yokmuş. Iyengar'ın tek derdi sizi pozisyonlarında istediği düzgün duruşa sokmak. Limitli sayıda pozisyon çalışması yapıyor ve o her pozisyonu ellerindeki yardımcı aletler kullanılıyor. Faydalı mı? Olabilir, İlham verici mi? Sanmıyorum,  Sevdim mi? Maalesef pek değil.. 

Ama bir şeyi itiraf etmeliyim ki özellikle asılmalar ve baş aşağı pozisyonlar bana çok yaradı. Ancak hiçbir rahatlama pozisyonunda rahatlayamadım, zorla verilen yastıklar, battaniyeler, minderler daha da rahatsız etti beni, asla meditasyon yapamadım. Tabii bir çoğumuz gibi ben de böyle sıkıntılı durumlarda önce kendimi suçlama eğiliminde olduğumdan ilk etapta yaklaşan menstruasyonuma yordum bu rahatsızlığımı. O yüzden bu kursla ilgili fikirlerimi bekletmek ve diğer kursu gördükten sonra yazımı yazmak istedim.

Iyengar ileri eğitimde belki içeride 4 ayrı asistan vardı. Devamlı başınızdalar, sizi istedikleri pozisyona sokmak için sürekli yardımcı alet kullanılıyor. Ama hepimizin beden yapısı farklı. Mesela ben skolyoz hastasıyım. Bir başkasının kifozu veya lordozu olabilir. Bu nedenle tekleştirilmiş mükemmel pozisyona inanmıyorum. Pozisyonlar kişiye adapte olabilmeli, kişinin rahatlığı ön plana alınmalı. Tabii ki restoratif olmalı ancak size de nefes aldırmalı. Yine de iyengarın kişinin yogadaki düzgün duruşu konusunda mutlaka disipline sokacağına inanıyorum. Ama yoganın vereceği ahengi ve yumuşaklığı iyengarda kazanmazsınız çünkü hareketler arasında akış zaten hiç yok. Iyengarın en büyük artısı disiplin ve düzgün duruşsa bence en büyük eksiği de ruh ve ahenk. Ruhumuz ancak ahenk ile dans edebiliyor elbette.

Yukarıdaki şirin köpek yetmedi, yazımı biraz daha sevimli hale getirmem gerekmeye başladı sanki yoga sistematiği hakkında bilimsel bir makale yazıyorum prof  mu oldun Sinem hayırdır? ne bu ciddiyet dedim kendime. Hazır burada gece yarısını geçti, ruh-ahenk derken ruhunu bilmesem de ahengini çok beğendiğim yukarıdaki fotoğrafın yakışıklısı Konstantin'den bahsedeyim. Konstantin Tayland'ın Samui adasında yaşıyor, kendi icadı vikasa yogayı öğretiyor burada. Ayrıntılı bilgi ve fotoğraf için lütfen google.dan search ediniz efendim... Benden söylemesi bu kadar..


Samui'den geri gelelim ruhen... Ruhumuzu henüz keşfettiğimiz Himalaya'lara.. HIYC ileri seviyemdeki hayal kırıklığımdan sonra şu anki TTC kursum başlayınca, kocaman bir ohhh dedim.. . İşte benim yogam işte benim eğitmen modelim. Okulumuzun kurucusu ve baş eğitmeni dünyalar tatlısı Karo eşliğinde harika dersler birbirinden uzman harika eğitmenler. Ve hepsinde yoga ruhu, yoga sevgisi, her şeyden önce insan sevgisi. İşte bu sevgi olmadan kendini adamak imkansız. Kendini adamak olmadan yoga yapmak ve yoga yapmaktan mutlu olmak imkansız. Bir de sürekli aman tanrım nasıl yani diyorum ve dejavu yaşıyorum. Hem bedenimi hem ruhumu tedavi ediyorum. Filozofi, anatomi, beslenme, eğitmenlik bir çok yeni güzel şey öğreniyorum. Multi-style olduğundan yoganın en yaygın ve geleneksel türleri eğitim programında. Bazen günde 6 saat kendimi minderde buluyorum, bazen çok yoruluyorum, bedenimi çok zorluyorum zaman zaman. Sonra çakra terapileri masajlar yaptırıyorum. Adanmışlığımı ödüllendiriyorum. Kendimi ödüllendirmeyi çok seviyorum. İyi ki buradayım ve iyi ki bu deneyimleri yaşıyorum. Beni buraya yönlendiren çok sevdiğim bir arkadaşım oldu, ben de diyorum ki yolunuz yogadan geçecekse eğer başlangıç noktanız mutlaka Hindistan, hatta burası olsun...


2 yorum:

  1. Merhaba Sinem,

    O fotoğraftaki yakışıklı hoca Kosta, benim hocamdır :) TTC'yi kendisinden aldım. Ruhunu 1 ay da olsa gördüğüm ve sonrasında iletişimimin kesilmediği Kosta bu hayatta gördüğüm en sakin insanlardan biri. İnsanı cesaretlendiren, güven veren, ve yogayı yaşattıran bir kişiliktir. Burada kendisini görünce resimde pek bi mutlu oldum :)

    YanıtlaSil
  2. merhaba boncie! ben de yorumuna mutlu oldum demek bu yakışıklıyı hem de TTC de tanıma imkanına sahip oldun, kıskanmadım desem yalan olacak :). Ben TTC'mi Costa'dan alamıyorum ama fırsat olursa kısa eğitimine veya workshopuna katılmak çok isterim tabii ki..Bu sakin ruhtan mutlaka öğreneceğimiz yeni şeyler vardır, açıkçası kendi yarattığı bu stili çok merak ediyorum. Bakarsın kimbilir belki beraber gideriz :) bana da yeni yazacak hikayeler çıkar Samui'den. facebook profilimden iletişim kuralım, sevgiler.

    YanıtlaSil